Özgürlüğün zamanıdır

Hits: 274

 Berjin Amargi           

Her gün onlarca kadın katliamıyla karşı karşı kalmaktayız. Kadına karşı artan şiddetin toplumsal, ahlaki, siyasal, kültürel ve ahlaki yapılar üzerinde etkisi derindir. Mevcut haliyle yaşanan zihniyet sorunlarından kaynaklı kadın cinayetleri normal üçüncü sayfa haberler olarak verilmektedir. Yaşanan derin erkek terörü, şiddet, baskı, küçük yaşta evlilikler ve tecavüzler de korkunç bir artış yaşanmaktadır. Bu haliyle var olan kadının hakikatine karşı müthiş bir iflas etme eğilimi yaşanmaktadır. Bu noktada yaşanan büyük bir adaletsizliktir. Doğruluğun gücünü keşfetme noktasında derin bir sessizlik vardır. Gerici zihniyetin aşılmamasından kaynaklı bu olaylar kılıf değiştirerek devam etmektedir.

Evrensel bir sorun haline gelen kadın sorunu tüm dünyada farklı boyutlarda yaşanmaktadır. Erkekliğin horlatılması ve bunun için her türlü kanıtın hazırlandığı bilinmektedir. Senaryonun her hali hazır, yaşanan her sorunun arkasındaki suçlu kadın ile algılar yönetilmektedir. Bu çerçeve de yasaların caydırıcı olmaması, zihniyetin değişmemiş olması kadını bu noktada tek suçlu potansiyel konumuna düşürmektedir. Yaşanan birçok toplumsal sorundan kaynaklı kadınlar intihara sürüklenmektedir. Kadına rahat yaşayabileceği bir çalışma ve aile yaşamı da bırakılmamıştır. Her bakışı, konuşması ve giyimi ile tartışma konusu olmaktadır. Bu yolla yaratılan zihniyet kadını gerçek doğasından ve toplumsallığından uzaklaştırmaktır.

Ortadoğu ve dünyanın en temel problemlerinden biri de kadın sorununu anlamama ve yaşanan katliamlara sessiz kalmaktır.  Her koşulda nefret ve suç potansiyelini taşıyan sistem çarkları kadını bu nokta da çıkmaza götürmektedir. Kadın sorunun kaos olduğunu söyler Önderlik. Bundan dolayıdır ki kadının yaşamı her zaman savaşlarla doludur. Kendi gücünü tanıma kadın özgürlük tarihiyle mümkündür. Bu esas tecrübe de tarih yoluyla gelişir. Çünkü kadın üzerinde geliştirilen işgalcilik derindir.

Toplumsal geleneklerin, dinin ailenin kadın üzerindeki tahakküm etkileri bilinmektedir. Buralarla gelişen şiddet fiziksel ve psikolojik olarak büyük travmalara neden olmaktadır. Yaşamın doğası kadınla alakalıyken bunun karşısında yürütülen toplumsal cinsiyetçilik ve kadına içerilmiş kölelik her gün daha fazla dayatılmaktadır. Böylelikle kadın özgürlüğü bir kördüğüme dönüştürülmektedir. Bu sebeplerden dolayıdır ki, halen küçük yaşta evlilikler, tecavüz, şiddet, baskı ve katliamlara yaşanmaktadır. Günümüzde özgürlük adı altında dayatılan kadını özel alanlarla sınırlamak da yaşanmaktadır. Sadece verilen resmi rakamlar gösteriyor ki kadına karşı yapılanlar büyük bir katliamın tablosudur.

Tüm yaşananların kaynağı zihniyet sorunudur. Tüm bu yaşananlar artık kadınların kaderi değildir. Bunun en somut ifadesini Kürdistan özgürlük hareketi çoktandır ispatlamış durumda. Önder Apo nun büyük çabaları sonucu bugün bütün kadın sorunları için mücadele edilmektedir. Böylelikle tüm dünyaya ilham ve umut verici konumdadır. Var olan sisteme karşı en radikal çıkışı sağlayan hareketimiz öncü kadını yaratmış ve bunu yaşamın her alanında ispatlamıştır. Bundan kaynaklı kadının yaşadıkları ve dayatılanlar var olan kadın olmaktan ziyade kadının kendisi olabileceği bir yaşamı var. Sistem çıraklarının kadına verdikleri kılıfı yırtmanın ve özgürlüğe yürümenin, özgürlüğü haykırmanın tam zamanıdır.