Hits: 79

Gün geçmeksizin, erk devletin şiddet politikaları toplumda yankı buluyor. Erk zihniyet toplumun her hücresinde kendini yaşatmaya devam ediyor! Öyle ki, kadın, çocuk, hayvan, canlı olan her şey bu zihniyetin hedefinde. Taciz, tecavüz, inkar ve imha politikaları erk devlet tarafından aralıksız bir şekilde yürütülmeye devam ediyor. Kürdistan’dan Türkiye’ye bu faşizan politikalar son bulmadığı gibi, artmaya devam ediyor. Kürt olduğu için, göçmen olduğu için, her şeyden önce kadın olduğu için, katliamlara, tecavüze, tacize, şiddete uğruyorlar. Sadece fiziki şiddete değil, maddi ve manevi şiddete de maruz kalıyoruz. Kapitalizmin geldiği son nokta da ekonomi kendine yetemezken, faşist Erdoğan-Bahçeli ittifakı da halkı açlık ile sınıyor. Ekonominin bu kötü  gidişatından en çok zarar gören yine kadınlar oluyor. Irkçı ve faşizan zihniyet topluma empoze edilmek istenirken, toplumun yapı taşlarından olan kadınların hedef alınması tesadüfü değil, erk devletin bir planıdır.

Bu saldırılar karşısında kadınlar eylemsiz kalmamış, kurtuluşun birlik, eylemsellik ve öz savunmadan geçtiğini bir kez daha bizlere göstermişlerdir. Ne şüpheli kadın ölümleri, ne intiharlar ne de açıktan katlettiğiniz kadınları unutmadık! 8 Mart’ta bir direniş havası içerisinde alanlarda, meydanlarda erk zihniyete inat direnişlerini bezenip inecektir kadınlar sokaklara. Öyle ki artık bu düzenin yürümediğiniz, bu düzene bir kadın elinin değmesi gerektiği kesindir. Bu yüzden kadınlar kirli düzeninizi başınıza yıkacak, Dünya’nın dört bir yanında kadınların özgürlük şarkıları yankılanacaktır.

Her gün her saniye olduğu gibi kadınlar 8 Mart’ta da alanlarda olacak kadınların eski kadınlar olmadığını gösterecektir. Kadınlar artık eski kadınlar değiller ne öldüren sevginize, ne kader adı altında yaşatmak istediğiniz hayatlara, ne de kadını metalaştıran kapitalizme değil özgürlüğe koşacaklar!