Hits: 119
Bir ağıt yakmalı şimdi Cudi’ye karşı
Nuh’a seslenmeli
Ya Star’ı çağırmalı
Tanrılara isyan edip
En kutsalları parçalamalı ellerinle
Yatıyor zarif bir kadın, narin mi narin
Geçmişten gelmiş tüm hünerleri
Kıvrımlarında yaşamın en güzel mabedi gizli
Oturup başına saçlarını avuçlamalı
Kan kokan saçlarında öpmeli
Teninde açılmış barut yaralarını
Sağıtmalı içine çekip yeniden hayata döndürürcesine
Gitme demeli, gitme, gitme
Sen gidersen nice olur halimiz
Yarım kalır aşklar, sokaklar, evler, barikatlar
Yarım kalır ben, benlik, bizlik
Yeter ki sen gitme
Ben bütün ölümleri öleyim senin yerine
Kuşanıp tepeden tırnağa intikamı
Zeryan gitme sensiz olmaz bu toprak, dağ, taş
Gözlerinde biriktirdiğin umudun hüznü olmasa
Nasıl nefes alır artık bu kentte bebekler
Anneler sütten kesilir, bereketli memeleri kurur
Dudağının kenarına birikmiş o çocuk gülüş olmasa
Nasıl sevilir bahara gebe bu şehir
Nasıl özlemle kucaklaşır aşıklar Mem û Zîn’i diyarında
Anlamsız bu çağ nasıl anlam bulur sensizlikte
Şimdi kucağıma almalıyım başını
Saçlarını öpüp koklamalıyım
Kan kokusunu çekmeliyim içime
Kim demiş en kötü duygudur diye intikam
En diri duygu olmalı şimdilerde
Bu zalimler çağında kan kokusu dolmalı içime
Senin kanınla yeniden diriltmeliyim
İçimdeki köhnemiş yaşamı
Kızkardeşim/hevalim/yoldaşım
Yeniden dirilmeli içimdeki Amazon
Senin gece yazgılı, kan kokulu saçlarının arasında
Akmalı, yüreğinin cesareti içime…